15 Eylül 2017 Cuma

KERKÜK (BİLDİRİSİ)

Allah nasip eder ömrüm vefa ederse Musul ve Kerkük’ü de Türk topraklarına katacağım” diyen Atatürk’ten sonra, gayrı milli bir dış siyaset izlenmiş ve Türkiye sınırlarının dışındaki soydaşlarına karşı korumacı bir siyasi yaklaşımı Kıbrıs konusuna kadar sergilememiştir. 

Irak Türklerinin ve Kerkük’ün geleceği konusunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi hem vicdani hem de milli sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınmamalıdır.


Bu sorumluluklar, Irak Türklerinin yaşamlarını idare ettirebilmeleri için elzem olan milli varlıklarını korumak adına gerekli olan bütün unsurları içerir.
25 Eylül’de Bağımsızlık referandumu yapacağını açıklayan Irak Bölgesel Kürt Yönetimi on yıllardır süren, Irak’ta Türk’ü yok etme çabalarını demokratik bir süreçle taçlandırma gayretindedir.


Kerkük Irak’taki Türk varlığının sembolüdür. Bunu bilen Kürt eşkıyası Barzani, Kerkük düşerse Irak Türklerinin milli direnişinin kırılacağını ön görmektedir.
Milletler ölebildikleri kadar yaşama hakkına sahiptirler. Bin yıldan fazla bir süredir, vatan belledikleri topraklar için hayatlarını feda eden Irak Türkleri için Kerkük, Irak’taki Türk varlığının kalbidir.


Barzani ve sırtını sıvazlayan sömürgeci devletlerin en büyük yanılgıları, Türkiye’yi 81 ilden ibaret zannetmeleridir.


Tarihi geçmişi, sosyal ve kültürel zenginliği ile hakiki bir Türk yurdu olan Kerkük’ün Kürtleştirilmesine ve uydu bir Kürdistan kurulmasına müsaade etmemek için en ihtiyaç duyduğumuz an gelmiştir ve geçmektedir.


Tapularının yakılmasına ve Kerkük’e Kürt yığınlarının doldurulmasına geçmişte siyasi iradeyi koyamayanları artık bu konuda göreve davet ediyoruz.


Makam, siyasi irade ve sivil güç sahibi bütün gruplar, bu konuda duyarlılık göstererek Kerkük’ün bir Kırım, Ahıska ve Karabağ olmaması için çaba göstermelidirler.
Türk yurdu olan Kerkük’ü kaderine terk etmek gaflet ve hıyanet içinde olmaktır.
Biz Türkçü-Turancılar olarak Türk yurtlarında orantısız nüfus artışıyla varlıklarını daimleştirmeye çalışan emperyalist uşağı Kürt-Peşmerge gruplarına karşı her zaman ve her yerde çelikleşmiş bir Türk iradesi ile duracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın!
Irak Türklerinin ve Kerkük’ün geleceği konusunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi hem vicdani hem de milli sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınmamalıdır.


Bu sorumluluklar, Irak Türklerinin yaşamlarını idare ettirebilmeleri için elzem olan milli varlıklarını korumak adına gerekli olan bütün unsurları içerir.


25 Eylül’de Bağımsızlık referandumu yapacağını açıklayan Irak Bölgesel Kürt Yönetimi on yıllardır süren, Irak’ta Türk’ü yok etme çabalarını demokratik bir süreçle taçlandırma gayretindedir.


Kerkük Irak’taki Türk varlığının sembolüdür. Bunu bilen Kürt eşkıyası Barzani, Kerkük düşerse Irak Türklerinin milli direnişinin kırılacağını ön görmektedir.


Milletler ölebildikleri kadar yaşama hakkına sahiptirler. Bin yıldan fazla bir süredir, vatan belledikleri topraklar için hayatlarını feda eden Irak Türkleri için Kerkük, Irak’taki Türk varlığının kalbidir.


Barzani ve sırtını sıvazlayan sömürgeci devletlerin en büyük yanılgıları, Türkiye’yi 81 ilden ibaret zannetmeleridir.


Tarihi geçmişi, sosyal ve kültürel zenginliği ile hakiki bir Türk yurdu olan Kerkük’ün Kürtleştirilmesine ve uydu bir Kürdistan kurulmasına müsaade etmemek için en ihtiyaç duyduğumuz an gelmiştir ve geçmektedir.


Tapularının yakılmasına ve Kerkük’e Kürt yığınlarının doldurulmasına geçmişte siyasi iradeyi koyamayanları artık bu konuda göreve davet ediyoruz.


Makam, siyasi irade ve sivil güç sahibi bütün gruplar, bu konuda duyarlılık göstererek Kerkük’ün bir Kırım, Ahıska ve Karabağ olmaması için çaba göstermelidirler.


Türk yurdu olan Kerkük’ü kaderine terk etmek gaflet ve hıyanet içinde olmaktır.


Biz Türkçü-Turancılar olarak Türk yurtlarında orantısız nüfus artışıyla varlıklarını daimleştirmeye çalışan emperyalist uşağı Kürt-Peşmerge gruplarına karşı her zaman ve her yerde çelikleşmiş bir Türk iradesi ile duracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın!