18 Ağustos 2017 Cuma

AHMET HALDUN TERZİOĞLU, CAZİM GÜRBÜZ VE ATSIZ ATA

AHMET HALDUN TERZİOĞLU, CAZİM GÜRBÜZ VE ATSIZ ATA

Geçtiğimiz günlerde bir Facebook hatırlatmasıyla önüme düşen “Kürt İlhanı Alp Urungu” kitabına tepki gösterdiğim paylaşımımı gözden geçirirken, tanışıklığımız uzun yıllara dayanan bir dava arkadaşımın Ahmet Haldun Terzioğlu ile yazışmasını yorumda tekrardan okudum. Yıllarca önce okuduğum bu yazışmanın bir bölümünü, “Bu da burada dursun” yaklaşımıyla tekrardan Facebook sayfamdan paylaştım.
Ahmet Haldun Terzioğlu’nun Atsız Beğ ile ilgili hiç yakışık almayacak ifadelerini içeren bu e posta yazışmasının bir bölümü, Atsız Ata ile alakadar olan Türkçülerin gündemine düştü.
Araştırmacı Yazar Türkçü Hayri Yıldırım’ın tepkisiyle birlikte de bir gündem oluşturdu.
Söz konusu yazışmanın, Terzioğlu tarafından yazılan kısmını, imlasına dokunmadan bilginize sunuyorum:

***

27 Kasım 2013 14:57 tarihinde ahterzioglu <ahterzioglu@gmail.com> yazdı:

As

keşke sonuna kadar okusaydın ki oku derim ben.

Tarihi gerçeklerle, olduğu gibi yazınca, bir de zamanını tam seçemeyince, ben de üzülüyorum.
Aslında Atsız Hoca gibi aslı astarı olmayan konuları gerçekmiş gibi dayamak en azından belli bir kesimden ilgi ve övgü alıyor.

Acı gerçek şu:
Atsız'ın yazdığı Kür Şad oğlu Alp Urungu tamemen uydurma...
Benim yazdığım Kürt Elhan'ı Alp Urungu gerçek!
Üzgünüm ama maalesef böyle...

Evet, şunda haklısın ve ben haksızım, kendilerine bugün Kürt diyen hainlerin etkisi ile maalesef KÜRT kelimesine bile tepk duyuyor insanımız. Ben de öyleyim inan.
Bu nedenle keşke yazmasaydım ya da her zaman her doğruyu yazmak zorunda mıyım, gibi bir sıkınıtı duyuyorum.
Ama ben bir and içim yamaya başlarken. Roman bile yazsam gerçeklerden ayrılamyacağım.
Ki son romanım AkSaçlılar'da bile yazdığım olaylar birebir birileir tarafından yaşanmış.

Çok üzgünüm. Kahrolsun bizi bu hale getirenler.

Kürt adınının Türkçe olduğu o kadar açık ve gerçek ki.
Bugün bütün dil bilimciler bu görüşte.
Anlamı da ortada.
Amma...
Benim düşüncemde adını bizim verdiğimiz ya da bir budunumuzdan alan alan KÜRT'ler bize ihanet ettiler.
O nedenle keşke şu an çok iyi satan ve tükenen anlayanlardan, tarih bilenlerden övgüler aldığım bu kitabı, birazcık gerçeklerden ayrılarak yazsaydım.
Yani gerçek değil de yalan yazsaydım.
Yani ben de Atsız'ın uydurmalarında Alp Urungu'yu Kür Şad'ın oplu yapsaydım.
Aynı İl Kağan'ı Kara kağan yapıp Oğuz Destanından aşırdığı gibi.
Ya da Kür Şad'ın hain ağabetyini kahraman ettiği gibi.
Ya da Göktürk Kağan'ı İşbara'yı binbaşı yapıp sıradanlaştırdığı gibi.

Ama dedim ya kendime andım var.
Hep dığrular doğrular...

İnanın yalan uydurmak, kahraman uydurmak benim yapmaya çalıştığımdan daha zor.
Kskoca anıtta, bengütaşta geçen KÜRT ELHANI ALP URUNGU'yu Kür Şad'ın oplu yapmak her babayiğidin harcı değil.
Bunu ancak Atsız yapar.
Ben yapmam.

Şimdi senden ricam o ki kitabı sonuna kadar oku.
Ne anlattığımı anla.
Sonra bana yeniden yaz.
Lütfen...

Selam ile...
Bu kitabı ben KURT diye de yazardım ama tarihe karşı ayıp etmiş olurduk.
Gelecekte de birisi benim Atsız'ı gerçekleri yazmadığı için ayıpladığım gibi ayıplardı.

Okumanı ve yazmanı bekliyorum.

Kitabın dına bir çözüm buluruz birlikte.
Bu konuda da önerini beklerim.
Ama hrika ve gerçek bir Göktürk hikayesine yazık etme.




27 Kasım 2013 18:02 tarihinde ahterzioglu <ahterzioglu@gmail.com> yazdı:



Klasik olmak, sıradan putçu bir Türkçü olmak anlayışına sahipseniz yapacak hiç bir şey yok.
Kaynakları zorlayarak dediğim çıksın diyorsanız yine yapacak bir şey yok.
Körtle, kürtle, kürütle vs. diye zorlama açıklamalara inanmak isteiyorsanız zaten aypacak bir şey yok.
Kürt yoktur, Kürt budun yoktur diyorsanız hiç yapacak bir şey yok.

Evet!
Atsız bir sürü şey uydurmuştur.
Üstelik bunlar güzel şeylerdir.
Üstelik bunlar yapıcı, Türkçü gençleri gururlandırıcı şeylerdir.
Yaşamayanları yaşatmış olmayanları oldu gçster miştir.
yeni  ve asla bire bir (Dikkat bire bir) gerçek olmayana bir destan yaratmıştır.
Irkçılığın ( Benim alsa katılmadığım ve Türk'e hiç yakıştıramadığım, Türk töresine uymayan bir ırkçılık) düşü görmüş, zamanın rüzgarına uymuştur.
Bu da onun analtımında zaman zaman çekici zaman zaman itici olmuştur.
Bunlara inanmak bağlanmak da sizin bileceğiniz bir iştir.
Şu zamandan sonra nerede Kürt yazıyordu nerede naslıl geçiyordu diye anlatma gereği bile duymuyorum.

Üstelik ben de romancıyım ve kalemim de güçlüdür.
Üstelik çok da üretkenim:
Çok da çalışıyor ve aritırıyorum.
Üstelik isteidğim gibi uydurur, istediğim ajitasyonu da yaparım.
Çünkü romancıyım.
Hem de iyi romancıyım.
Amaaraitırmacıım da.
Bir konuda yazmadan önce o konud ayazılmış, ne varsa bulur alır okur yer içerim.

Birilerinin düşünceleri de umurumda olmaz. İnandıktan sonra inandıpım gibi yazarım. Siter satsın ister sartmasın.
Üstelik inanılmaz tekliflerle karşı karşıyayım.
Cematın bile dikkatini çekmişim ki bugün ve yarın da kitaplarımı kitapevlerine bağlı kitapevlerine sokmayan sokmayacak olan Cemaat bile beni kazanmak için başkalarının asla hayır diyemeyeceği ama benim gururla hayır dediğim korkunç teklifi koymuştur önüme. ama beni inandıklarımdan döndürememiştir.
Asla dönmem.
Kimsenin hiç bir grubun keyfi için yazmam.
İanandıklarımdan asla taiz vermem.

Size o kadar samimi ve içten yazdım ki anlamadınız.
Ben Atsız'ın romancılığını anlatırken uydurduklarını söyledim.
Şimdi sayayım isterseniz.

Atsız'In kahramanlık yüklediği Kür Şad adı ve çevresi ile tamamen uydurmadır. Böyle bir adla böyle bir kiş yaşamamıştır.
Kür demek (Moğolcadan Türkçeue geçen) güçlü demektir.
ŞAd demek (Prens karşılığı) Bey demektir.
Böyle bir ad sistemi yoktur kadim Türkçede.
Asla yoktur.
tek heceli ad yoktur.
İste bu adı Atsız uydurmuştur.

Ama çok da güzel yapmıştır.bugün akademisyenler bile biraz da zavallıklarından bu adı mutlaka kıyı notu ederler.
ben romanımda asıl adını öne aldım amacımda bunu yerleştirmek.

Kür ŞAd, aslı Aşina Chıe She Suai... Aslı Göktürk sosylusu Atsız'ın anlattıtğı gibi biri değildir. Çin kaynakları ondan çok farklı söz ederler ki elde başka da kaynak yoktur.
Ağabeyini kahraman yapmıştır Atsız oysa o bir haindir. Hanını satmış Çin'e bağlanmıştır.
Ağabetyine kızmış, Çin imparatpruna onu şikayet etmiştir.

İsyanına gelince...
O da o kadar farklıdır ki...
Bir kısmı Atsız'ın yazdığın gibi bir kısmı ise çok ama çok farklı.
Atısızn romaınnda geçen kırk Göktürk yiğidimin adları ve kişilikleri uydurmadır.
Hiç bir kaynakta geçmez bu adlar.
Yamtar diye biri yaşamamıştır mesela...
Atsız destanını kırk ad verdiği kırk kahramnlar güçlendirmiş, öykülerini uydurmuş...
Ve bunda da iyi yapmıştır.

hele Bozkurtların dirilişi tamamen uydurma aslı asttarı olmayan gerçek olmayan bir öyküdür. Bozkurtların ölümü kada rolmasa da yine de güzeldir. Eğer Bozkurtların ölümü yazılmasaydı, dirilişi kimse okumaz bu kadar da dikkat çekmezdi. Deli kurtun başına gelenler, çok kişinin anlamakta zorladığı ruh adamın kaderine ortak olurdu.

Sonuç:
Ben araştırdım. İnandım yazdım.
Yine yazacağım inandıklarımı.
Size şu nedenle hak verdim: Zaman, olanlar, değişen duygular...
Evet, yapmasam da olurdu.
Ama yaptığım doğru.
Tarihi gerçekler bu yönde.
Bunu okuyanlar bizim uyduruk sonranda çözümleyici bilimcilerimiz değil.
İlk okuyanlar.
İlk bilenler, ilk bulanlar. İlk ortaya çıkaranlar.
Üstelik yabancılar.

benim samimiyetimi istismar edip ajiteye girerseniz umurumda bile olmaz düşünceleriniz. Yok Kürtşad diyelim.
Ya hu Kür Şad'ı Atsız uydurdu, sen de Kürt ŞAd'ı uydur ne yapayım yani.
Bunu bir akılsız yazdı face de her kes bir ucundan tuttu.
Send e tut ne yapayım yani?

O zaman Divan-ı Lugat'ta da Kürt maddesini çıkarralım.
Anlamını yok sayalım.
Macaristanda Kürt köyünü ortadan kaldıralım. Kürt obasını yok belleyelim...

Ben Türkçüyüm birader.
Hem de katıksız, hem de doğdum doğalı, kendimi bildim bileli.
Soyum sopum da bellidir.
Kürtlerin Türk olduğunu iddia edecek bu safsataya inanacak kadar da akılsız değilim.
Ama bu sözcük var bizim dilimizde.
Anıtlarımıza girmiş.
Mezar taşlarımıza işlenmiş.
Yok da sayabiliriz ama ben belli bir amaç ile bunu gördüm. Okudum.
Belki zamanlama hatası ile yanlış bir zamanda ama halisane düşüncelerle yazdım.

beni ne etkildi biliyor musun?
Türkçü bir genç kızın yakarışı!
"Hocam" dedi, "Ne olur şu kitabı bir daha basmayın. Çok üzülüyorum."
evet, ben bu sese kulak verip bir çözüm yolu araken size de bunu sorarken siz bana bilgiçlik taslıyor ukalalık yapıyorsunuz.
Buna izin vermem.
Kimse de umurmda olmaz.
Düşünceler de.

Biraz efendi olacaksın.
ben Atsızı ezbere bilirim dostum.
Neyi ne zaman yapmış, neden yapmış, neden söylemiş neden yazmış...
Üstelik Tanrı bana iki kez onunla görüşmeyi de nasşp etti.
Biz topraktan bitmedik dostum.
Onun karmaşalarına düşünce fırtınalarına tanık olduk. O günlerde ucundan kıyısından aşadık. Çocukluk gençlik arasında bir şeyler anladık.
O nedenle yaralamayız Atsız'ı.
İtelemeyiz, ötelemeyiz.
Onun hakkında ne yazıysak hep övgüdür.
Ama yanlışları da vardır kardeşim.
Büyük yanlışları vardır.
en büyük iki yanlışı da oğullarıdır.
babalarının mirasını yiyip babalarının aksine hizmet eden iki evlat en büyük yanlıştır.
Demek ki bri eyrd ebir sıkıntı vardı.

Evet, Atsız roman kahramanlarını kişiliklerini adlarını hep uydurmuştur.
Ben de zaman zaman kurguda uyduruk adlar ve kahramanlar kullanıyorum.
Çünkü romancı zaman zaman düşünceleirni gerçeklerin öüne taşıyabilir.
Öykücü bile gerçeklere dayanarak yazmk zorundayken romancının bu zorunluğu yoktur.
Bu kolaylığı da yeni bir destan kurgulamak için özgürce kullanmıştır Atsız.
İyi de yapmıştır.
bak üsteliyorum iyi de yapmıştır.

Kür Şad'ı önce Tanrı sonra Atsız yaratmıştır.
Bu kaç kişiue nasip olur kardeşim.

Kürtçülerin ta a....na koyayım.
ben engenç çağrlarımdan beri onlarla mücadele eden bir kavghacıyım kardeşim.
Bana gböylesi sözleri kims eedemez.

Sana samimi yazıdm anlamdın.
Al bakalım şimdi belki anlarsın.
YAzarsan daah da fazlasını yazarım.
ben insana değer veririm ama o insan haddini bilecek.
yerini ver verilen değeri de.
İlk yazımla bu yazım arasında dağlarca fark bulacaksın bunun da nedeni sensin.

Ben kmseden emir almam.
Başım da bir kere eğilmemiştir.

Tarihi de iyi bilirm edebitayı da.
Varın siz KÖRTLE ye inanın (O da nereden çıktıysa. Biri söyledi hepiniz ardına düştünüz)
Ben böyle inanıyorum:
Kitabı sonun ada yazdım.

Var isteidğine inan bana ne?

27 Kasım 2013 18:04 tarihinde ahterzioglu <ahterzioglu@gmail.com> yazdı:

Ha bir de Atsız Ata uydurması çıakrmışsınız.
Atsız kimin atası kardeşim.
ne yaptı da ata oldu.
Ne kolaymış ata bulmak.
 Yok kardeşim Atsız benim atam matam değil.
benim soyum belli.
Ulu ulu atam, Ulu atam, atam hepsi kayıtlı.

Oğuz Ata'dır çünkü budun kurgulamış, boy boylamış soy solamıştır.
Atsız ne yaptı ki atalık tuttunuz ona.
İki oğluna ata olamayan size ata oldu.
hayırlı olsun:
beni ilgilendirmez.


***

Bu iletilerin birisini esas alarak, yazısına da konu edip, Cazim Gürbüz A. Haldun Terzioğlu’na tepki gösterilmesinden gocunmuş ve aşağıdaki yakışıksız yazıyı kaleme almıştır:
Türkçülüğü tarikat, Atsız’ı da şeyh ettiler- Cazim Gürbüz
Tarihi roman dendiğinde günümüzde en başta gelen adamdır Ahmet Haldun Terzioğlu… Taa 1978-79 yıllarından, Erzurum’dan tanışırız. MHP gençlik kollarındaki gençlerden biri idi.

Terzioğlu ile kavgalarımız, ayrılıklarımız da olmuştur ama ben onu severim, o beni sayar ve sever.

Kitaplarını da bilirim, birisi için yazı da yazmışımdır. Ciddi ve titiz araştırmalar yaparak yazar kitaplarını, kurmacalık çok azdır. Ve üslubu da oldukça akıcıdır, Türkçesi arı-durudur.

Ve bizim yapımızı bilenler bilirler, düşündüğümüz çekinmeden söyler ve yazarız. Şimdi açıkça söylüyorum, Haldun’un bazı romanları Atsız’ın romanlarından her bakımdan üstün ve öndedir.

Peki niye Atsız’la Haldun’u karşılaştırıyorum? Şundan, bu kardeşimin bir iletisini, nefretî makamında Türkçülük yapanlardan birisi sosyal medyada paylaşmış, birileri de laf recmine koyulmuşlar.

Önce iletisini okuyalım sevgili Haldun’un:
Ha bir de ‘Atsız Ata’ uydurması çıkarmışsınız.
Atsız kimin atası kardeşim.
Ne yaptı da ata oldu?
Ne kolaymış ata bulmak.
Yok kardeşim Atsız benim atam matam değil.
Benim soyum belli.
Ulu ulu atam, Ulu atam, atam hepsi kayıtlı.
Oğuz Ata'dır çünkü budun kurgulamış, boy boylamış soy soylamıştır.
Atsız ne yaptı ki atalık tuttunuz ona.
İki oğluna ata olamayan size ata oldu.
Hayırlı olsun. Beni ilgilendirmez."

Bu Atsız Ata deyimini bendeniz ilk kez 1969 yılında Erzurum’da duymuştum. 1969 milletvekili seçimleri dolayısıyla Alparslan Türkeş Erzurum’a gelmişti, onun özel kalem müdürü de Türkçüleri çok yakından tanıdığı bir isimdi: Nihat Çetinkaya (İstanbul Ülkü Ocakları Başkanlığı yapmıştı, sonraki yıllarda çok önemli kitaplara imza attı). Nihat benim de dostum ve arkadaşımdı, Erzurum’da okuyordu, İstanbul Üniversitesine nakil yaptırmıştı. Nihat bize Atsız’ı anlatıyordu işte o günlerde, biz de pür-dikkat dinliyorduk ve “Biz ona Atsız Ata” deriz diyordu.

Bu deyimi ben de işte o gençlik yıllarımda Nihat’tan duyarak kullanmıştım.

Yazılarımda da kullandım mı, doğrusu hatırlamıyorum.

Kullanmışsam hata etmişim. Atsız bizim yol büyüğümüzdür ama atamız asla değildir, ben de Haldun’un fikrindeyim.

Atsız’ı günümüz Türkçülerinin birçoğu tarikat şeyhi gibi görmeye başladılar, tartışmıyorlar, tartıştırmıyorlar, her yazdığını vahiy-kutsal metinler gibi görüyorlar. Geçen hafta, Osmanlı Padişahlarının soyları sopları konusunda bir paylaşımda bulundum sosyal medyada bazı tepkiler geldi. Fakat yılların Türkçüsü çok da değer verdiğim sevgili Fehmi Yücesoy’unki çok ilginçti, “Atsız çuvallamıştır” deyince çok üzüldü ve bana da üzüntülerini bildirdi ve büyük ihtimalle koptu da benden. İşte o tartışmamız, siz de okuyunuz. Bu arada Fehmi Bey Kardeşimin Türkçesi ve imlası bir felaket, onu da görün diye düzeltmeden aktarıyorum.

Fehmi Yucesoy
Fehmi Yucesoy KANUNİN ANNESİ KIRIM HANININ KIZIZDIR.KANUNİ BABASI İLE DEDESİNE İLK İSYANLARINDA DAĞILINCA DEDESDESİNİN KENDİNE HEDİYE ETTİĞİ KARABULUT ADLI ATIYLA DEDESİNE SIĞINIR.BİR DİĞER HUHUSTA ANA SOYU DEĞİL BABA SOYU ÖNEMLİ.EĞER TÜRK SOYLU KIZLAR OLSA İDİ BU SEFER TAHT KAVGALARINA DAYILAR DAYIOĞULLARI KUZENLER BACANAKLAR BİR DÜŞÜNÜN ÇIKACAK KARGAŞAYI.
Beğen · Yanıtla · 10 Ağustos, 10:16
Kaldır

Cazim Gürbüz
Cazim Gürbüz Bunlar laftır Değerli Dostum, hiçbir şey olmazdı, biz imparatorluğun yönetim kademesinde Türk'ten gayrı unsur olmasın demiyoruz. Ama Osmanlı'da Türk tamamen dışlanmıştır, aşağılanmıştır, kıyıma uğramıştır. Hırvat Dönmesi Kuyucu Murat Paşa'yı ve Ebussud Efendi denilen yobaz Türk düşmanının fetvalarını hatırlamak bile yetmeli. Ayrıca, önümüzdeki hafta yazacağım Yeniçağ'da, yönetime Türk Devlet Felsefesi değil, Bizans ve Fars egemen olmuştur. Siz Atsız'ın yaklaşımından gitmek istiyorsunuz ama Atsız o konuda çuvallamıştır.
Beğen · Yanıtla · 2 · 10 Ağustos, 10:22
Yönet

Fehmi Yucesoy
Fehmi Yucesoy Cazim Gürbüz SİZE SAYGIM VAR ÇOK SAMİMYETİMİZ OLMASA BİLE AMA ATSIZ HOCA KONUSUNDA İFADENİZİDE HAD AŞMAK OLARAK YORUMLUYIOR VE KABUL EDİYORUM.SŞZŞH GİBİ BELLİ YAŞA GEKLMİŞ BİR ÇOK İEY YAŞAMIŞ BİR KARDEŞİMİŞZE HİÇ Mİ HŞİÇ YAKIŞTIRAMAIDM.FARKLI DÜŞÜNEBİLİR VE SÖYLİYEİLİRSENİZ AMA " ÇUVALLAMA" ifadenizi kabul etmek mğkğ değil.
Beğen · Yanıtla · 10 Ağustos, 15:04
Kaldır

Halit Tekerek
Halit Tekerek Fehmi Yucesoy Türkçe'yi düzgün kullanın ondan sonra tartışın lütfen!
Beğen · Yanıtla · 10 Ağustos, 19:57

Cazim Gürbüz
Cazim Gürbüz Fehmi Yücesoy Kardeşim, Atsız, Vahdettin'in bile hain olmadığını söyler, neden olarak da "Çünkü o bir Osmanoğludur" der. Vahdettin hainin önde gidenidir, bir insanın hain ilan edilmek için daha ne yapması gerekirdi? Bu biir, iki, her konuda ırkçılık yapan, Cumhuriyet döneminin birçok aydınını soyundan dolayı yerden yere vuran (sözgelimi Hasan Ali Yücel'in Boşnaklığını diline dolayıp durmuştur), ortalığı birbirine katan adam, sıra soyları karmakarışık Osmanlı padişahlarına geldi mi, ümmetçiler, beynelmilelciler gibi düşünür olmuştur. Atsız, Türkçüler tarafından ciddi bir eleştiriye tabi tutulmalıdır. Hiç kimse erişilmez değildir, herkes eleştirilebilir, kaldı ki, ben Atsız'ın üstün taraflarını hep yazmış, kitaplarına da almış bir adamım. Son kitabım ‘İslam'dan Deizme'nin bir bölümü Atsız'ın dinsel görüşlerine ayrılmıştır. O bir deisttir ve ben bu bağlamdaki bütün fikirlerine katılmaktayım. Ve o görüşlerini benden başka kitabına alan kimse de çıkmamıştır (memleket Türkçü dolu ya). Yani nalına ve mıhına vuracaksınız, biz de öyle yaptık, yapacağız, aydın olmanın gereği budur.
Türkçüler dikkat etsinler, gitgide daha çok tarikat ve cemaatlere benziyorlar. Türkçü, akılcıdır, demokrattır, kimseyi putlaştırmaz, herkesi eleştiriye ama bilgiye dayalı eleştiriye tabi tutar ve Türkçülüğün eski büyüklerini aşma cehdine girişir. Yoksa Atsız’a yapışıp kalmak kimseye bir şey kazandırmaz. Bu böyle biline!




Cazim Bey, bizleri nefreti makamında Türkçülük yapmakla itham ederken kendisini nereye koyuyor acaba? İstediği kadar kabul etmesin Atsız’a Ata diyen yüz binlerce Türkçü genç var!

Haldun Terzioğlu önce Atsız Ata’nın romanı hakkında;

İsyanına gelince...
O da o kadar farklıdır ki...
Bir kısmı Atsız'ın yazdığın gibi bir kısmı ise çok ama çok farklı.
Atısızn romaınnda geçen kırk Göktürk yiğidimin adları ve kişilikleri uydurmadır.
Hiç bir kaynakta geçmez bu adlar.
Yamtar diye biri yaşamamıştır mesela...
Atsız destanını kırk ad verdiği kırk kahramnlar güçlendirmiş, öykülerini uydurmuş...
Ve bunda da iyi yapmıştır.
hele Bozkurtların dirilişi tamamen uydurma aslı asttarı olmayan gerçek olmayan bir öyküdür.”

Derken, sitesindeki bir yazıda:

Aynı zamanda bir tarihçi de olan Nihal Atsız Hoca, Çin Sarayı’nı basacak kadar korkusuz ve cesur olan Göktürk Yiğidine "Kürşad” adını uygun bulmuştur. Onun, Çin Kaynaklarında geçen şekilde anılmasını istememiştir. Bilinmez hayatını bilinir, yaptıklarını da unutulmaz kılmıştır. Böylece bir destanın unutulmamasını, bu destanı yazan yiğitlerin ölümsüz kalmasını sağlamıştır.Yazdıkları, tarihi gerçeklere birebir uygundur.”

Demiştir.

Bir yerde birçoğuna uydurma derken diğer bir yanda tarihi gerçeklerle birebir uygun tabiri biraz günah çıkarma gibi durmuyor mu? Bu tezatlık bu ikilem kabul edilebilir mi?

Türkçü gençler hiçbir şekilde, kendilerinin gözünü boyamaya çalışan bu gibi kimselere itibar etmeyeceklerdir.

Cazim Gürbüz ve Ahmet Haldun Terzioğlu, gelecekte nokta kadar izi olmayacak bir yaşam bırakacaklar fakat Atsız Beğ’in o efsanevi mücadelesi 100 yıl sonra da değerinden bir şey kaybetmeyecektir.

Asla eleştirilmez, put muamelesi yapmıyoruz! Hak edene de hak ettiğini vermek gerekir! Bir Atsız değilsiniz! Olamazsınız da!

Yıllarca Türkçülüğü şahsiyet bazında görenlere karşı mücadele ettim. Atsızcı, Atatürkçü olunmaz Atsız gibi, Atatürk gibi Türkçü olunur dedim.

Fakat karmaşık fikir âleminizden, Atsız Beğ’e saldırmanıza hiçbir Türkçü genç fırsat vermeyecektir!

Takındığımız üslubumuz ortada! Saygı da kusur etmeyiz, Atsız’dan biz böyle öğrendik!

Çuvallayanların özür dileyip hatasız görünme çabalarına eyvallah da etmeyiz!

Eleştiri makamında saygıda kusur edene en uygun biçimde karşılık vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın!


Burkay KILAVUZ
Adana Turancılar Derneği Başkanı